top of page

TANGODA ROLLER VE QUEER TANGO

Yazar Adı: Burcu ÜLKER


Tango dansının partnerli bir dans türü olduğunu hepimiz biliyoruz. Tango; iki kişinin bir araya gelerek birbirleriyle bir bütün olmaları, kendilerini müziğin akışına bırakarak müziğe teslim olmaları ve belki de başka hiçbir yerde ifade edemedikleri duygularının dışavurumu.


Tango 1800’lü yıllarda büyük hayallerle ülkelerinden göç edip Güney Amerika’ya gelen işçi sınıfının yaşadıkları hayal kırıklıkları ve hüsranları sonucu ortaya çıkan bir danstır, ilk olarak müziğiyle ortaya çıkmıştır. Göçmenler, o dönemde önceleri yanlarında getirdikleri farklı müzik aletlerini kullanarak tangonun müziğini oluşturmuşlar, daha sonra da bu müzik eşliğinde hem o dönemin kasvetinden kurtulmak hem de yaşadıkları acıları unutup biraz kafa dağıtmak için sokaklarda dans etmeye başlamışlardır. İlk etapta erkekler kadınları cezbetmek amacıyla gösterişli hareketler, romantik jest ve mimikler yaparak dans etmiştir. Hatta erkekler kendilerini karşı cinse beğendirmek için birbirleriyle dans edip gösteriler yapmışlardır.


Günümüze kadar özünü koruyan tango zaman içerisinde birtakım değişikliklere uğramıştır. İlk zamanlar sokak dansı ve alt kesimin yaptığı bir dans olarak ortaya çıkmıştır. İlk olarak 20. yüzyılın başında gemilerle Fransa’ya giden Arjantinli dansçılar sayesinde Avrupa’ya taşınmıştır. Tangonun bu yolculuğu onu alt sınıf dansı olmaktan çıkarıp daha üst sınıf insanların da katıldığı, daha şık salonlarda ve daha şık kıyafetlerle yapılan sosyal bir dans haline getirmiştir. Günümüzde çeşitli yerlerde düzenlenen dans gecelerine milonga denir ve milongalarda salon tango yapılır.


Tangonun tarihinden kısaca bahsettikten sonra bir de tangodaki rollerden bahsedelim. Nedir tangodaki roller? Kim belirler bu rolleri? Tangoda bir yöneten vardır bir de takipçi. Rollerin üzerinde ayrı ayrı durmak gerekirse yöneten, adından da anlaşılacağı üzere partnerine yön veren kişidir, bunu yaparken hem müziği hem rondayı -salon dansında çiftlerin saatin tersi yönünde dans akışını sağladığı çember- takip etmelidir. Aynı zamanda partneriyle uyum içinde adımlar atabilmeli, istediği mesajı partnerine verebilmelidir. Takipçi, yine adından anlaşılacağı üzere partnerini takip eden kişidir. Aslında partnerini değil de partnerinin enerjisini desek daha doğru olur.


Geleneksel Arjantin tangoda erkekler yöneten rolünü kadınlar da takipçi rolünü üstlenir. Erkekler ileriye doğru adım attığından dansta daha aktif bir rol oynar, kadınlarsa geriye doğru adım attıkları için daha pasif kalarak partnerlerinin belirlediği adım şemalarına eşlik etmek durumunda kalırlar. Erkekler koreografiyi oluşturur, kadınlarsa dansa süslemeler katarak dansın daha güzel görünmesini sağlar.


 

Queer Tango Nedir?


Queer tango; geleneksel tangonun cinsiyete göre belirlenen rollerine karşı çıkar ve ‘hemcins” tango ve “açık rol tango” olarak faaliyet gösterir. Yani Queer tangoda roller gelenekselde olduğu gibi cinsiyete göre değil isteğe göre belirlenir. Queer tango bir kadın ve bir erkeğin dans etmesinden ziyade iki kadın ya da iki erkeğin birlikte dans etmesidir. Roller açıktır, yani iki taraf da iki rolü üstlenebilir.


Queer kavramı LGBT topluluğu ile bağdaştırılır. Queer tango gay, lezbiyen, biseksüel, transeksüel dansçılara rahat bir dans etme ortamı ve özgürleştirilmiş tango ortamı sağlar. Queer tangoda kimin nasıl dans ettiği önemli değildir, önemli olan cinsiyetçilikten ve ırkçılıktan arınmaktır. Sadece LGBT topluluğunu değil, yöneten rolünü üstlenen kadınları ve takipçi rolünü üstlenen erkekleri de destekler.


Queer tango 20. yüzyılın başlarında Fransa’da ve Amerika’da kadın kadına dans eden çiftlerin kartpostalları ile görülmüştür. Fakat bu durum doğduğu topraklarda yani Buenos Aires’te hoş karşılanmamıştır hatta bazı dönemlerde milongalarda kadın kadına ya da erkek erkeğe dans etmek yasaklanmıştır.


Queer tango kavramı aslında çok yeni sayılabilecek bir kavramdır çünkü tango dansının ortaya çıktığı dönemlerde erkeklerin kadınları etkilemek için birbirleriyle dans etmesinden çok farklı amaçlar taşır. Queer tango ilk olarak 2001 yılında Almanya’nın Hamburg şehrinde gay ve lezbiyen milonga yapılmasıyla ortaya çıkmıştır. Aynı sene ilk kez Uluslararası Queer Tango Festivali yapılmıştır.


Her sene Hamburg’da Queer Tango festivali düzenlenerek dünyanın birçok bölgesinden hemcins partnerlerin katılımı sağlanmaktadır. Almanya’da ortaya çıkan bu akım diğer ülkeleri de etkilemiştir ve çeşitli yerlerde Queer milongalar düzenlenmiştir. Aynı zamanda Arjantin, Danimarka, İsveç ve Amerika’da Queer tango festivalleri düzenlenmiştir. Buenos Aires’te ilk Queer milonga La Marshall’da 2002’de kapılarını Queer dansçılara açmıştır ve bu milonga günümüzde de devam etmektedir.







Türkiye’de farklı tango tarzlarına örnekler verecek olursak Samsun’da Tango Infinity kurucusu Serkan Sevinç ve ekibi hem erkek erkeğe hem erkek ve kadın dansçıların bir araya gelerek bir koreografi çerçevesinde çoklu bir şekilde dans ettiği farklı bir tarz oluşturmuştur. “Erkekten aldığı enerjiyi başka bir tepkiye dönüştürerek cevap veren kutsal varlığa ‘takipçi’ diyemeyiz.” diyor sevgili Serkan Sevinç. Ne güzel söylüyor, tangoyu erkeğin yönlendirdiği kadının takip ettiği kalıpların dışına çıkarıyor. Sevinç ve ekibi tangonun sadece kadın ve erkek arasında geçen bir dans olmadığını göstererek aslında bu dansın duyguların dışavurumu olduğunu çok güzel bir şekilde anlatıyor yaptıkları gösterilerle.



Tango duyguların dansı, tutkunun dansı olduğu gibi bazen öfkeyi bazen kıskançlığı bazen üç kişi arasında geçen çekişmeyi, bir insanın aşk için verdiği savaşı ve hayal kırıklıklarını anlatıyor bizlere.


Yine Samsun’da çok başarılı iki kadın dansçımız var. Ezgi&Ezgi olarak Türkiye’de Queer tangoyu çok başarılı bir şekilde yapan birbirinden yetenekli insanlar. Ezgi Turmuş Binici bizlere bir kadının nasıl yöneten olabileceğini gösterirken Ezgi Sarıkaya da nasıl uyumlu bir çift olduklarını ortaya koyuyor ve beraber Queer tangoya güzel bir örnek teşkil ediyorlar. Aslında iki kadının da bir araya gelerek tango aracılığıyla duygularını ifade edebildiklerini gösteriyor ve aynı zamanda içimizdeki feminist yanı çıkararak kadınların gücünü, bağımsızlığını, özgürlüğünü gösteriyorlar.



Tango partnerli bir dans demiştik ve tango partnerlerin birbirine uyumunu gerektiriyor, tangodaki rolleri kadın ve erkek olarak cinsiyete göre ayrıştırmak doğru olmadığı gibi cinsiyete göre yöneten&takipçi rollerini de üstlenmek gerekmiyor. Tango tüm o tutkuları, kıskançlıkları, çekişmeleri anlatırken bir yandan da yasakları ve tabuları da kırmayı öğretiyor bizlere. Toplumun yargılarından kurtulmayı, hissettiğin gibi yaşayabilmeyi, hislerini özgürleştirmeyi öğretiyor.


Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde “Queer Tango” yapan dansçılar vardır, yani kadın-erkek olarak değil, kadın-kadına ya da erkek-erkeğe dans eden dünyaca ünlü dansçılar mevcuttur. Bunlardan biri de “Los Hermanos Macana” olarak bilinen Enrique ve Guillermo De Fazio. Arjantinli erkek kardeşler çok küçük yaşlarda sokaklarda tango dansını izleyerek bu dansı öğrenmişler ve birbirleriyle dans ederek Queer tangonun temsilcileri haline gelmişlerdir.


Tango dansı ortaya ilk çıktığında kadın sayısının az olmasından kaynaklı erkek erkeğe dans edilse de bir süre sonra bu sorun ortadan kalkmıştır. Fakat 2000’li yıllarda Queer tango yeniden gündeme gelmiştir o zamandan beri de varlığını sürdürmektedir. Hatta günümüzde Arjantin’de, Rusya’da, Almanya’da ve Paris’te Queer tango festivalleri düzenlenmektedir.


Queer tango yapmak için sadece Queer milongalara ya da festivallere gitmeye de gerek yoktur. Günümüzde düzenlenen milongalarda kadın kadına ya da erkek erkeğe dans eden çiftler görmek mümkündür.Tango dansını yapan herkes istediği rolü üstlenebilir ve isterse her iki rolü de öğrenebilir. Bu, dansçının hem kendisini hem de partnerini daha iyi anlamasını ve farklı bakış açıları keşfetmesini sağlar. Dans ederken partnerinin hangi hareket ile nasıl bir enerji aldığını anlayabilir. Kendisi de dans ederken ister yöneten ister takipçi olsun partnerinin ondan ne istediğini ya da beklediğini daha iyi kavrar. Queer tango yapmak ayrıca en sevdiği parça çaldığında dans edecek birini bulamayan yöneten ya da takipçilerin dans etme şansını da arttırır.


Ve son söz, içinde bulunduğumuz bu sıkıntılı durumun bir an önce bitip birbirimize güzelce sarılabileceğimiz, en sevdiğimiz parçalarda dans etme şansımızı arttırabileceğimiz günleri görmek dileğiyle, tangoyla kalın.

 

İzleyebileceğiniz Queer Gösteriler

 

Kaynakça

Global tangos: travels in the transnational imaginary- Melissa A Fitch

Comments


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page